30 Ocak 2011 Pazar

"uzgun yazi"

aslinda cok guleceginiz bir yazi yazacaktim, ilk ucak deneyimimi, oncesini, sonrasini.. Oldukca da egleneceginizi biliyordum aslinda..-ilerde yazarim sanirim gene,kotu gunler uzkata kalinca-
Ama gittigimiz ufak capli aile ziyaretinden, ayni gun geri donmek zorunda kaldik..
 Abim kaptan, eski okurlarim bilir, italya'da bir kaza gecirmis, sesi cok kotuydu telefonda.. carsamba ya da persembe geri gelecek, simdi hastanede.. eliniz, kolunuz bagi oturmak, caninizdan bir parcanin sizden cok uzakta cektigi korku ve aciyi paylas-a-mamak cok kotu:(
Iyi dileklerinizin hepsi onunla olsun lutfen.. seni cok seviyorum canim buyakcim..

J.

23 Ocak 2011 Pazar

JuVe Olay Yeri: '' TurquaZoo "

Efendim, küçüklüğümde bir sürü akvaryumumuz oldu, abimin sürüsüyle balığı vardı, tın tın gelir, geçer, gezerlerdi. Tüm çocukluğumda kedi,köpek,kuş, balık ne varsa hepsini baktık; ama ben mıncırarak sevemediğim şeylere pek ilgili olmadım sanırım..
Ardından seneler geçti, biyoloji derslerinde balıkların çeşidini, orasını, burasını, evrimini gördükçe, onları gelir geçer bir gözle değil, bilen biri olarak baktıkça daha çok sevdim..
Abim yurt dışında gittiği, balıkların etrafında gezdiği aquaparkların fotoğrafını gördüğümden beri de gezmek isterdim.. Gel zaman git zaman efendim, -iyiden iyiye anane modunda masal anlatıcısı oldum- Bayrampaşa Forum İstanbul AVM'de 17 milyon euro harcanarak yapıldığını bildiğim "aquazoo" açıldı.
Herkes gidiyordu, ilk başta yoğunluk geçsin dedim, bekledim.. Sonra iş, güç, haftasonu kalabalık yerlerde bulunmama tercihim, vs. gibi sebeplerle gidemedim. Geçen hafta akşam 7 sularında "haydi" geldi bize ve gittik.. Biz AVM ile birlikte kapanır diye düşündüğümüzden haydilenmiştik, meğersem 8 de kapanıyormuş.. Bir daha buralara gelemeyiz diye, çıkışa 40-50 dk kalmasına rağmen girmeye karar verdik, çıkışa az kaldığı için bizden öğrenci ücreti aldılar.
Girer girmez, ucunda oyuncak yunus olan mavi bir panonun önünde, yunusa bakarak fotoğrafa bakmamızı istediler, çıkışta bir sürprizimiz olacak dediler.. Bu süprizin photoshop'ta aquazoo'nun üstümüzden köpekbalıklarının geçtiği yerde, yanımızda köpek balığı ile çekilmiş gibi bir fotoğraf olduğunu söyleselerdi , biz de ona göre atraksiyonlu bir poz verir, minnoş bir oyuncak yunusa baktığımızda verdiğimiz koyun gibi poz ile durmazdık..

Gezmeye başladık, tek tek.. Bildiklerimin özelliklerini anlatarak sevgilime..
Bundan önce gezen kişilerin facebook gibi yerlerde fotoğraflarının neden başarısız olduğunu anladım, aslında o zaman da düşünmüştüm bunu; ama biraz daha iyi çıkar diye ummuştum..
Bir kere balıkları rahatsız etmemek için flaş kullanmamak gerek.. Başka bir şey de, biz gittiğimizde kalabalık olmamasına rağmen, fotoğraf çekmek çok zordu;çünkü herkes incelemeye, bakmaya çalışıyor.. Bu sırada fotoğraf çekmek oldukça zor oluyor..

İşte size becerebildiğim kadarıyla yakalayabildiğim karelerden birkaçı..



















  
 rım rım rım rım rım rım! rım rım rım rım! - jaws müziğiymiş bu aslında- 

    
    -dudak dolgunlaştırıcı kullandım böyle oldu-

Efendime söylim, genel olarak diyebilirim ki gidilir görülür; ama mümkünse sakin saatler seçilmeli, çocuklar mutlaka götürülmeli..
Alışveriş merkezine de ilk gidişimdi, alışverişmerkezi çok güzel olmuş; fakat beni kınasanız da kusura bakmasınlar, yer olmamış.. Hani böyle zamanlar vardır, bayramda, yılbaşında hiç görmediğiniz insanları görürsünüz her zaman gittiğiniz yerlerde, işte o tarz insanların olduğu bir yer.. Derseniz ki, onlar insan değil mi, ben de derim ki, oturduğunuz yerden kalkıp geldiyseniz, alışveriş merkezinin üst katından , alt katındaki mağazının içinde bulunan tanıdığınla bağırışarak iletişim kurmamayı da öğrenin!.
İşte benim turquazoo izlenimlerim.. 

Sevgiler..

J.

16 Ocak 2011 Pazar

"Retired Extremely Dangerous"


RED: " Retired Extremely Dangerous" -emekli ama son derece tehlikeli- listesine alinmis bir grup ajanin,  eglenceli hikayesi.
Bruce Willis'in son yillardaki en basarili filmi. Su 97-2000 senelerinde Jackal,Sixth Sense, Mercury Rising zamanlarindaki gibiydi, o karizmaya sahipti, tabii ki o filmleri ozlemle aniyorum, onlar kadar basararili degildi; ama oradaki karakterleri canlandirirken ki kadar basarili oldugu gunlere geri donmustu..
Bruce Willis, emekliligiyle beraber normal bir hayat kurmaya calisan emekli, calistigi zamanlarda son derece basarili isler yapmis bir ajan.. Normal hayata alisma cabasini ilk sahnede, bunun olmayacagini da hemen ilk sahnenin pesinden gelen sahnede anliyoruz:)
Kendisine basina gelecek olaylarda "eskilerden kim kaldik ki surda!" edasiyla, her zaman bayilarak seyrettigim Morgan Freeman, John Malkovich,Helen Mirren eslik ediyor..

Filmle ilgili bir suru yorum yapilmis; yok kliseydi, yok bu kadar buyuk isimlerle bu mu olur, yok bilmem ne..
Cekimler cok basariliydi, ozellikle silahli sahnelerde mana aramamak lazim, yani film bu, eglenmek lazim, biri kotu adamlari haklayinca, "ooohhh, nasi ??? iyi miii??? gordun mu gununu" demek lazim, "oraya 2 tane keskin nisanci koyaydi, yok efendim iceri silahlari sokmus o kadar, bi tane de kursun gecirmez yelek koyaydi" diye seyredersen, hic bir seyden zevk alinmaz.. Bunu boyle bil seyirci..

Eglenmek istiyorsaniz, hic durmayin, seyredin.. yukaridaki elestireleri yapmadan duramiyorsaniz, hic seyretmeyin, sonra arkamdan kufur etmeyin bunun neresini begendin diye.. Biz seyrettik yakin bir arkadasimla pazar gunumuzu keyiflendirdik, ''2. cekilir bizce, gene seyrederiz'' dedik.
Imdb 7.2 vermis, benden de kendisine 7.5'dan 8.

Bu filmin ardindan ''Devil"i seyrediyordum, uyumusum, sevgilim ve arkadasim filmin sonunu getirmisler. Film bitip, gozumu actigimda film bitti mi dememle "evet, seytan da buymus" demeleri ve benim kendilerine acayip kizmamla, yarim saat kusmem bir oldu..
Film ve kitap sonu kimseye soylenmez, hele bana asla! Burdan duyuyorum, ona gore..sonradan ben duymadim,bilmedim olmasin..

Haydi iyi seyirler!
J.

11 Ocak 2011 Salı

JuVe:The Driver


 2009'un sonlarinda ehliyet alma ile ilgili maceralarimi anlatmistim.. Toplu tasimanin, toplu halde tasimaya elverissiz hale getirmek icin elinden gelenenin ardina koyulmadigi bir yerde oturdugumuzdan, arabayla ise gidip gelmeye ve dolayisiyla surekli, seri halde araba kullanmaya basladim..
Uzun suredir- ben ve sevgilim benden emin oluncaya dek- beraber gidip geldik, once aralarda derelerde kullandik, sonra yavas yavas trafige ciktik, ise beraber gidip geldik.. En sonunda, ufak ufak yalniz cikmaya ve sevgilimle beraberken sevgilim "tip" oynayaraktan surucu koltuguna oturdum..
Bunun en normalinin de boyle olmasi gerektigini dusunuyordum, zaten ehliyet alirken de hocam aynen bunlari soylemisti.. "bir cocuk nasil emeklemeden yuruyemez ve kosamazsa, araba kullanmak da ayni bunun gibidir, zamanla ve deneyimle bir cok sey olusur: ama sunu unutmayin, hic bir zaman kendinize guvenmeyin: cunku her trafige cikis bir baska deneyimdir " demisti..

Iste artik bir surucu olarak gozlemlerimi paylasma vakti geldi:

*yayalar, manyak misiniz lem? arabanin ustune ustune yuruyorsunuz.. isiktan gecmemeninizi filan soylemiyorum.. bana yesil yandigi halde haldir haldir yola atlamalarinizi saymiyorum .. Karanlik yolda lak diye yola cikip. aniden geri donmeniz filan geliyor..
* taksiciler.. Her sofor taksicilere cok dikkat etmemi soyluyordu, deneyimleyince anliyorsunuz, onunuze kirmalar, yol vermemeler, sIkIstIrmalar ve daha neler neler.. bugun yolu tikayip, "u" cizmek istedigi yerde yolu tikayan ben ya da bir baska bayan olsaydi, yemedigimiz kufur kalmazdi, ne kadin soforlugumuz kalirdi, ne de bizi dogurtan saglik gorevlilerinin annesi...
*yaya gecidinin ne demek oldugunu bilmeyen suruculer.. yaya gecsin diye durdugumda, arkamda neden kudurdugunuzu anlamiyorum..
*Dumduz yolumda giderken, bana yesil yanarken sola sapma yolundan aniden saga kirip,onume gecmeye karar veren ayni anda, gidecegi yone kirmizi yanarken onume gecip sola sapmaya karar veren. bu sure icinde kafa kafaya gelirken beni de aralarina alan 2 gerzek, kaza yapsak suclu gene benim bayan olusum degil mi?
*Durma mesafesini hesaplayabilmek icin ne kadar fizik gerekiyorsa, ehliyet kursunda tekrar edilmeli.. "88-89" hesabi yetmiyor trafiktekilere...

ve soyliyim.. Trafikte hic acelem yok, arkamda kudurmaya devam edebilirsiniz.. Gec kalsam da yok..

J.

♡Hayalgücü♡

stopmotion tekniği ile çekilmiş bu minik filme bayıldım, sabahımı neşelendirdi, sizin sabahını, gününüzü, her ne anda seyredecekseniz o anınızı neşelendirsin diye paylaşıyorum..
Uyuzcadı, buna bayılacaksın, biliyorum:)

SHE EXPLORES SHE COLORS /

9 Ocak 2011 Pazar

CSI hafta sonu!

Blogun ismine yaraşır bir yazı olsun bu..
Bir oyun, bir dizi haberi..
CSI  severlere müjde efendim, CSI:NY yeni sezon bölümleri ile CNBC-e ekranlarında.. Her Pazartesi, saat:21'de..

7.sezonda bazı değişiklikler var dizide, bildiğim kadarıyla Detektif  Bonasera rolüyle 6 sezondur tüm olayların çözümünde önemli bir yere sahio olan  Melina Kanakarades diziden ayrıldı..


Yerine gelen kişi House severlerin bir çırpıda tanıyacağı bir isim : "Sela Ward" .. Heh! Tanıdınız di mi şimdi bir çırpıda:) House'un evlenmelerden döndüğü, belki hayatta yaşadığı tek aşkı  avukat hatun diyince aklınıza gelir bence:) Bir de aşağıdaki fotoğrafa göz atınca jeton düşmüştür:)




Belki gene gelir Bonasera; ama ilk bölümden sevdim ben yeni dedektifi.. Yeni bölümleri iple çekiyordum, dönüşü güzel oldu dizinin onu söyliyeyim..


Sonra yeni bir oyundan söz edeceğim size.. "CSI: Crime City" Facebook üzerinden oynayabileceğiniz bu oyunda, gidiyoruz delilleri topluyoruz, bulduğumuz delilleri laboratuvara bırakıyoruz, sonuçların çıkması için bekliyoruz, paramız oldukça kullandığımız aletleri ve laboratuvardaki malzemeleri yükseltiyoruz ki daha çabuk sonuç alıyoruz, sonra masamızı, duvarlarımızı filan da düzenleyebiliyoruz..








CSI severler için oynaması güzel bir oyun; ama çok da bir şey beklemeyin:)
Oynasan oynanır yani:) o kadar..


Bu haftasonunda hepinize iyi seyirler ve iyi oyunlar diliyorum..
Hava çok güzel.. Bence dışarı çıksan çıkılır, fotoğraf çeksen çekilir, köpeklerle oynasan, yerlere yatsan, sevgilinle ele ele tutuşup sahilde gezsen gezilir..

Bu "yapsan yapılır" kalıbı da "Mesut Süre" den:) Dinlesen, her sabah dinlenir..
Görüşürüz..

J.

5 Ocak 2011 Çarşamba

JuVe ile diyaloglardan bir kuple..



*Gecen hafta ateslendim, baya ise gidemedim filan. Annecim gledi, hemen tavuk corbasi filan yapti.. Evimizde salonda gelen herkesin bizden cok kullandigi bir spor aleti var, eliptik ya da step seklinde kullanabiliyorsunuz. 60 yasindaki minnos annem, o sigara icen bunyesiyle cikti ustune, " spor " yapmaya basladi.. Sonra yoruldu.. Evde kimsenin ustune oturmadigi - artik bizde degil zaten- lazboy koltuga - bilmeyenler icin link- oturup dinlenmesini soyledim anneme..

JuVe : Anne yoruldun bak, lazboy'a otur, cek onu dinlen istersen..
JuVe'nin Annesi : - nefes nefese- yok yok , istemiyorum lazi, kurdu.. birak beni, aman...
'bu annemin lazboy koltuk icin olusturdugu yeni bakis acisi'...

*Cesar Millan- kopeklere fisildayan adam- la ilgili bir suru yazi yazdim simdiye  kadar.. Kendisini ve kopekleri cok sevdigimi duzenli okuyucularim bilirler..
Annemle aramizda gecen diyalogu anlatmak istiyorum cok kisa..

JuVe: " anne, ben gittikten sonra da Cesar'i seyretmeye devam ediyor musunuz?  Begeniyor musun? cok tatlilar di mi... vs..

JuVe'nin Annesi : "yok kizim seyretmiyorum artik.. hep ayni sey... gel kucu kucu.. git kucu kucu.."


-kopekleri egiten adamin belgesel programindan ne bekliyorsak:) gel kucu kucu, git kucu kucu annemi tatmin etmiyor demek..-

* Bugun sabah sevgilimle radyoda 'rabarba- mesut sure' yi dinliyorduk yine, Carsamba gunleri bir dinleyecilerini konuk olarak programlarina cikartmaya basladilar..
Konuklari yurt disinda cok bulunan biriymis, nerden geldi laf tam hatirlamiyorum, cocuk "namaste" dedi..
Ardindan sevgilimle aramizdaki diyalogu size aktariyorum:

JuVe: " canim, namaste ne demek biliyor musun? " ( hemen bilgimi satacagim; ama bilgimi satmaktan ziyade , cok hosuma gittigi icin paylasmak var icimde )
PG : " napiyorsun demek.."
JuVe: "yok canim, namaste; icimdeki tanri, icindeki tanriyi selamliyor demek"
PG: " tamam iste, merhaba demek"
JuVe: :SSSS

bu da olaylara bakis acisidir bence.. :)

Icimdeki Tanri icinizdekini selamliyor:)
Gorusuruz

J.

sonradan aklima geldi, yaziyi da bitirmistim.. bu da ekstra hikaye olsun.. bugun esi askere giden arkadasima ' benim de kuzenim nato askeriydi' diyecegime ' benim de kuzenim nasa da askerdi dedim.. hic bozmadim hatta devam ettim.. "marslilarla savastilar bir sure" :)

hadi bay:)
Related Posts with Thumbnails