19 Eylül 2010 Pazar

Pazar günü hikayeleri

Pazar günü aile günüdür,çocukluğumu hatırlatan gündür bana..Sabahları kalkıp aile filmlerinin,"alf"in seyredildiği, kahvaltı edildiği, hani klasik 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olma durumuna göre,yıkanıp paklanıp, parliament gece klübünün jeneriğinin sesiyle beraber,film aklınızda kalarak,tıpış tıpış odanıza gidip "uyu" komutunun geldiği gündür..

Bir kaç komik çocukluk anısı anlatmak istedim size bu pazar günü,gününüz neşe olsun diye.

Annemin biz çocukken dışarıdan bir şey yememizi istemezdi;ama çocukluk işte, o zaman site çocuğu olmadığım için, sokakta seksek oynayıp,ip atladığımız,parka gittiğimiz, ayı oynatan amcaların ve seyyar dönme dolap salıncağın sokağımıza geldiği zamanlardı..Daha da güzeli atının arkasında taze sebze meyve satan amcamız vardı "onlik amca".. Atıyla beraber gezip,sebze satan başka birini görmedim şimdiye dek,kafasında hasır şapkasıyla..Keşke resmi olsaydı da gösterebilseydim size.

Neyse.. Mısır isterdi canım,ben de diğer çocuklarla beraber yemek isterdim..
Annemden dışarıdan yememem için cevabı söylüyorum size: "Adam onun içinde akşam donlarını kaynatıyor, gündüz de mısırları kaynatıp satıyor. Ben pazardan alır yaparım!"



Artık büyüdüm;ama şimdi de aldığım onca mikrobiyoloji dersi,parazit dersi,şudur budur;ama en önemlisi annemin çocukluğumdan altbeynime işlemiş sözleri dolayısıyla yiyemiyorum sokakta mısır:)
Herhangi birinizin annesinin,anneannesinin,babaannesini varsa böyle sözleri,paylaşın lütfen..

Bir diğer anım da şu..
Abimle aramızda 11 yaş fark olduğundan, pek beni yanında dolandırmak istemezdi, her akşam koruya basketbol oynamaya giderdi, ben de isterdim onunla gitmek,o da ben gelmiyeyim diye, her gün rutin öğle uykusunda "bak ben de uyuyorum" diye yatardı - ben uyurken kaçacak ya - ..
Annem beni kendi yatak odalarında yatırırdı, abim de bizim odamızda yatardı ve bir oyun başlatırdı.. Bir çekişte en fazla kaç "kaş" çekeceksin, bir çekişte en çok kaç "saç" çekeceksin oyunu..
Abimi geçmek var ya işin sonunda,çeker çeker durur,bir odadan öbürüne çekip tek tek saydığım saç ve kaşlarımın adedini söylerdim,bir gün bu kaç,saç çekme oyunu bitip,ben uyuyup uyandığımda annemin "kaşına noldu!" diye bağrınmasına kadar.. Bir kaşım neredeyse hiç kalmamıştı çünkü! Abim, gerçekten saçımı ve kaşımı çektiğimi düşünmüyormuş, son oldu tabii ..
Diyeceğim odur ki, çocuktur,anlar,yemez diye düşünüp de,olmadık oyunlar türetmeyin..

J.

2 yorum:

nilo dedi ki...

hahahaha süpersin ya seviyorum seni:)

sezinetta dedi ki...

çocukluğummm..o at arabasının arasında kıyısında şişeleri bile hatırlıyorumm..onnik amca romansı hayatımın aykırı sokak karakteri gibi..
canımm yine keyifle okudum seniii..
sevgilerle
sezin..

Related Posts with Thumbnails