21 Temmuz 2010 Çarşamba

JuVe Olay Yeri: Stephan King'den Hapishane Hikayeleri

Baştan söyliyeyim, hiç Stephan King kitabı okumadım, tam okumaya niyetlendim, Stephan King'in öykülerinden yapılan  filmler arasında çok beğendiklerim ve hiç mana veremediklerim oldu. Annem de bir Stephan King fanatiği olduğundan ters bir laf edip okları üstüme çekmek istemiyorum,belki ben anlamıyorumdur:) Bu yüzden okumamaya karar verdim.


Son zamanlarda- 2002'den bu yana- nedense seyrettiğim filmler arasında "off! bu film çok güzel, al kenara koy , zaman zaman seyret!" dediğim filmler o kadar az ki, hatta neredeyse yok denecek kadar az. 
Bu yüzden biraz geriye dönük film tavsiyelerim var bu ara size, seyretmişsiniz , belki de kaçırmışsınızdır.  
Eğer benim de kaçırdıklarım varsa sizden tavsiyelerini bekliyorum yorumlar kısmında . 


Bunlardan ikisini anlatacağım bugün size. 
Stephan King'in "The Shawshank Redemption" ı ilk sırada.Türkçe'ye "Esaretin Bedeli" olarak çevrilmiştir film ve bu isimle gösterime girmiştir. Film 1994 yapımı ve Imdb'ye göre gelmiş geçmiş en iyi 250 film sıralamasında 1 numara. 


Filmde "Andy Dufresne" karakteri ile karşımıza çıkan Tim Robbins, karısını ve karısının sevgilisini öldürmekten şüpheli de olsa ,aksini kanıtlayamadığı için 2 defa müebbet hapis cezası ile Shawshank hapishanesine gönderilen bankeri canlandırıyor. Burada önceleri sessiz sakin takılıp ortamı gözlemliyor,belli bir süre sonra "Ellis Boy Redding" karakterini canlandıran Morgan Freeman 'ın uzunca süredir hapishanede olduğunu ve içeri izinsiz bir kaç parça eşyayı sokabilen tek kişi olduğunu görür,onunla yavaş yavaş dostluk kurmaya başlar.


Hapishane koşullarında her şey günlük güneşlik gitmez tabii ki, oldukça kötü şeyler de beklemektedir Andy'i; fakat başına gelen tüm kötülüklere rağmen,2 kez müebbet hapis cezasına rağmen "umut" etmekten asla vazgeçmez, 
"umut" etmekten çoktan vazgeçmiş "Red" in tam aksine.. 


Filmin tanıtımında da kullanılan en göze çarpan en güzel kelamlarından biri : "Fear can hold you prisoner, hope can set you free" = "korku sizi tutsak, umut sizi özgür kılar" 


Filme dair ne anlatsam seyrederken tadını kaçırır ;ama mutlaka seyretmeniz gereken bir filmdir.. 




Bahsedeceğim 2. film "Green Mile" ="Yeşil Yol"
Yeşil Yolda ' da aynı The Shawshank Redemption'da olduğu gibi hakkında aksi ispat edilemediği için 2 küçük kızı öldürmekten hapishaneye düşen insan azmanı görünümlü John Coffey -Michael Clark Duncan-, cezasını çekmek için  Paul Edgecomb -Tom Hanks-'in baş gardiyan olduğu hapishaneye getirtilir.


 Başta herkesin çekindiği John Coffey daha sonrasında herkesin dostluğunu kazanacaktır; bunda sahip olduğu doğa üstü güçleri, dev cüssesine sığdırdığı bir o kadar dev güzel kalbi neden olacaktır. 
Tabii ki yer bir hapishane olunca kötülerin en kötüsü tutsaklar ve tatminsiz gardiyanlar da işin tuzu biberi olacaktır. 


Düşünüyorum, Tom Hanks yerine Tim Robbins, Tim Robbins yerine Tom Hanks oynasa kesinlikle yadırgamazdık. İkisinde de oyuncu seçimleri mükemmel olmuş. 
Önyargıların ne kadar insanı tutsak ettiğinin de öyküsü bir bakıma hem Green Mile, hem de Shawshank.
Green Mile'da doğa üstü olaylar söz konusu olduğu için Shawshank Redemption kadar şiddetle tavsiye edemiyorum;ama bence mutlaka seyredilmesi gereken filmlerden biri Green Mile.


İyi seyirler. 


J.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Juve bu ne?

"the shawshank redemption" tavsiye olarak verilir mi? bu şey gibi; "google diye bi' arama motoru buldum çok iyi" demek gibi bi' şey.

Cık cık cık.

AD dedi ki...

Esaretin Bedeli fena filmdir.Andy Dufresne ise fena bir adamdır.

Umudunu kaybedenlerin, imkansız diyenlerin izlemesi şiddetle tavsiye edilir.

JuVeNiL dedi ki...

spoilsport, seyretmemiş olanları ezmeyelim:) ama yorumuna katılmadan edemeyeceğim,bu ara ardarda bu tarz tavsiyelerim olacak..

AD, bloguma hoşgeldin. Benim blogumda "fena"'dır:)

JuVeNiL dedi ki...

AD, blogunun ismini görünce daha bir anlamlı oldu sanırım bu yazım:)

ASVALTTAICENLER dedi ki...

amerika film sektorunde golze gorulur bir dusus oldugu kesin... eskisi gibi efsane yapitlar gelmiyor, tek ayakta kalan isin Clint Eastwood

JuVeNiL dedi ki...

ASVALTTAICENLER , söylediklerine katılmamak elde değil, artık sinemaya bile gitmiyorum doğru düzgün. Her seferinde "eee?" diyip çıkmaktan usandım.. Hiç değilse evimde, bir şeye benzemiyorsa rahat rahat filmi bitirmeden kapama özgürlüğü içinde seyrediyorum..

Adsız dedi ki...

Thank you so much for this great webite! It is very informative.

Related Posts with Thumbnails