21 Mart 2010 Pazar

bilenler bilmeyenlere öğretebilir mi?

*hakikaten, 118 18 nedir, 118 80 nedir biri bana anlatabilir mi?
 hayır beynimize kazımaya çalışıyorsunuz;ama aralarında ne fark olduğunu da söylerseniz rahat edebiliriz..

*Belgesellerde neden dublajın arkasından orijinal sesi de duyuyoruz?
  Bunu da biri anlatabilir mi bana?



*Bunu gerçekten merak ediyorum, eylül ayında minicik bir yağmur damlasını görünce hemen çizmelerine sarılanlar, mart ayında şıpıdık terliklerinizle dışarı atıyorsunuz ya kendinizi.. Bana bir açıklar mısınız, benim ayaklarımda mı problem var yoksa?
 Sırf ayaklarımda problem olamaz, mart ayının sabah soğuğunda incecik hırkayla tramvay bekleyen kızlar..
 Olayınızı bana da anlatın, kendimi kansız sanıp doktorlara gidiyorum..

*Toplu taşıma araçlarına binerken "en önce" binme gayretiniz keşke elinizde tuttuğunuz her işte olsa yahu,
ne oluyor önce binince? Hadi otobüste oturacaksın da, vapur?

*Toplu taşımayla kafayı bozmuş olabilirim,doğaldır günde 6 tane kullanıyorum en az..
 Şu kapının önünde ne var bana bir söylesenize? Tramvay,otobüs,vapur.. Kapının önünde ne birikiyorsunuz bana bir anlatın, ben de durayım orada..

Evet,bu soruların yanıtlarını bilenlerden cevap bekliyorum..

Bekliyorum dedim.. :)

J.

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Burası Türkiye canım :)

apollo boy dedi ki...

aahah burası Türkiye evet doğru :D

hakkaten ya mesela mertoda merdivenlerde de illa ilk adımı ben atıcam gibi tipler de var, ya da dediğin gibi vapura tramvaya illa ilk ben binicem ya da illa ilk ben inicem :D

bi de mesela sene boyu yağmurdan nefret eden insanlar, yazın yağmur yağdı mı facebookta yağmur sonrası toprak kokusu gibi gruplara hemen üye olurlar :D ama mart ayı geldi mi ''uff yeter artık yağmurdan bıktık'' diye statu yaparlar :D

işte bu tür şeyler :P iyi konuya parmak basmışsın :p

-Mir. dedi ki...

Juvecim, o kızların yanma konusu beni de darlamakta. Ama şööle bişi duymuştum, bazı bazı ablalar üşüyen yerlerine daha ince şeyler giyebilmek adına yakı yapıştırıolarmış. Bildiğin eczanede satılan anam babam usulü yakı! Ama tabi ki hepsi diildir, bilemedim ki.

miracsaral dedi ki...

Belgesellerin arkasındaki sesle ilgili merakınızı gidermek istiyorum efendim:

Bunun en büyük sebebi dışarıdan alınan özellikle eski belgesellerin miksli şekilde gelmesi. Yani, normalde televziyon kanallarına gönderilmesi gereken belgesel kasetlerinde ses ve görüntünün ayrılmış halde gelmesi lazım ki görüntünün üzerine başka ses eklenebilsin. Ancak teknoloji farklılıkları, format farklılıkları falan bunu bazen imkansız hale getirebiliyor.

Adamlar da çaresiz alttaki sesi yayında olabildiğince kısıp seslendirmeye ağırlık veriyorlar.

Böyleyken böyle :)

JuVeNiL dedi ki...

eddmrmajolis , hepsi türkiyeye özgü değil ya,almanyada ingilterede yaşayan arkadaşlarım var, popomuz donduyor bunlar tshirtle dolaşıyor,anlamıyorum diyorlar:)

james mayer , bu "en önce ben yapıcam" olayını,hiç bir şeyi yapamayan insanların ufak yerde birinci olma telaşına bağlıyorum,bilmiyorum ne kadar doğru bir tespit olur ..

Miyaw,bu yakı olayını ilk defa duyuyorum;ama çoğu içten yanmalı bence:)

Hiç kimse,açıklaman için çok teşekkür ederim ,gerçekten çok merak ediyordum;ama discovery,'nin national geo'nun bir sürü yeni gıcır belgeseli de böyle,dediğin gibi problemler oluyor demek.. Bu merakımı giderdiğin için tekrar teşekkürler:)

Dezinho dedi ki...

Ben de bu reklam patlamaları başladığında 118-xx konusunda araştırma yaptığımdan, bu konuyu aydınlatayım Juvecim, şimdi şöyle; Bu güzide hükümetimiz TT'u özelleştirdiği için, artık bilinmeyen numaralar da özel iştiraklara açıldı her ayrı numara ayrı dakika ücretine sahip olmakla beraber farklı şirketlerin hizmetleridir. Ayrıca, 11824,32,55,42 vs gibi gsm şirketlerinin kendi bilinmeyen numaraları da bulunmakta.
11880'nin ortağı Yunanlı bir şirketmiş, 11818 AssisTT'e ait. AssisTT Türk Telekom yan kuruluşuymuş.Türk Telekom'un kendi bilinmeyen numaralar servisi halen hizmete devam etmekte: 11811.
Türk Telekom'da zaten Araplara satıldığından bizim bilinmeyen numaralar başkalarının ellerinde gezmekte.
'11880' numarasını GSM operatörleri ve sabit hat telefonlarından arayanlar dakikası 83,5 kuruş ödüyor.
'11818'i sabitten arayan dakikasına 70 kuruş öderken, Avea ve Vodafone'den arayanlar 106 kuruş veriyor.
'11824' çağrı merkezini cep telefonundan arayanlar için dakikası 1,24 lira, sabitten arayanlar için ise dakikada 0,980001 liralık ücretlendirme yapılıyor.
Avea'nın bilinmeyen numaralar servisi olan 11855'i aramak, Avea faturalı hatlar için vergiler dahil dakikası 72,71 kuruş, faturasızlar için ise dakikası 8 kontör şeklinde ücretlendiriliyor.
Turkcell'in bilinmeyen servisi 11832'ye faturalı cep telefonundan yapılan aramaların ücreti dakika başına 4 SMS/8 kontör olarak ücretlendiriliyor.
Vodafone'dan 11842, 11832, 11855 numaralı servisleri arayanlar ise dakikasına 0,56 lira ücret ödüyor.

Biraz fazla ayrıntı oldu ama durum bu şekilde. Yakında hükümeti de özelleştirecekler, parasını verip yabancılar yönetecek ülkeyi.

Bellek Kutusu dedi ki...

Hakikaten Juve, bugün kızlar penye hırkalarla dolaşıyorlardı mont yerine, sabah hayretler içinde kaldım:)

JuVeNiL dedi ki...

dezinho,yaptığın geniş açıklama için çok teşekkürler,bir bit yeniği olduğunu düşünmüştüm zaten.. En sonunda konuyu güzelce bağlaman da büyüledi:)

Bellek kutusu, hepiniz şahitsiniz,görüyorsunuz, bilenler bilmeyenlere anlatsın dedim;ama hepimiz o montla dolaşan soğuk kanlı tiplerdeniz sanırım,biri de çıkıp,"giyiyorum efendim,şu yüzden" demedi:)

biberli dedi ki...

belgesel seslendirmesi için, ben hep çevrimenlerin "kararsız" kaldığını düşünmüşümdür :))
"olm orjinalini bozmayalım ya, yok yok o zaman yurdum insanı anlamaz bilgilenemez. ama o zaman da orjinalini bozarız vs. gibi" :))
biraz psikopatım galiba :))))

otobüs-vapur acelesi benim de canım sıkar. bi gün cinnet geçirip, herkesi tehditle sıraya sokucam gibi geliyor..kendimi cimdikliyorum :)

Related Posts with Thumbnails