Aslında çok fobisi filan olan bir insan değilim;ama panik atak durumundan sonra daha bir kendimi dinler oldum sanırım..
Herkesin eline koz vermemek ve insanları da rahatsız etmemek için çok rahatsız olsam da bir şeyden belli etmemeye çalışım,bu bazen alıp başını gidiyor, öyle ki o içki içip kustuğum akşam kusana kadar kimse ben de bir gariplik olduğunu anlamamış,kustuğumda çok şaşırmışlardı..
Ama her zaman öyle olmuyor işte:D
Şöyle bir fobim oluştu,eskiden yoktu,depremden sonraya bağlıyorum bunu, gemi,vapur sallandığı zaman şu kedi gibi oluyorum aynı,gerçekten hiç abartı yok!
Eskiden fırtınalı havada istanbul-avşa denizotobüsünü herkes tuvalette geçirirken ben hiç tınmadan gidip gelirdim..
Alt beyin değişik bir şey işte,depremden beri biraz sarsıldığında tırsak bir kedi oluyorum..
Zayıf tarafınızı belli ederseniz ne mi olur peki?
Sabah evden çıkarken abiniz size şöyle der ve bütün ev halkı güleeeeer güleeeeer:
"Karşıdan karşıya dikkatli geç, vapura binince de can yeleğini giymeyi unutma!"
Başa gelen çekilir...
Tırsak J.
7 yorum:
Hahah, ben hergün kullanıyorum vapuru ve suratım hergün o kedi gibi :))
kirazzade.heh!aynı ben!:) her gün vapuru kullanmak çok fena!:D
Ben fırtınalı havalarda kaptanın yanına gidiyorum :D
ahaha süpersin kiraz ya:D ben sana lodoslu hava yolumu tarif edeyim, beyazıt'tan acıbadem'e, önce tramvayla-funiküler yolu ile taksim,taksimden kadıköy otobüsü, sonra yarı yolda minibüs..:D Sabah mutlaka lodosu kontrol ediyorum, denizciyim ya:D yelkenli kullanıcam sanki!:D
Bi de ben sana anlatayım. Geceden mutlaka önce meteorun sonra da İDO'nun sitesine bakılır. Eğer bakılmamışsa sabah uyanır uyanamz bilgisayar açılır ve bakılır. Eğer lodos yada poyraz varsa tırım tırım tırsılır. İşyerinden arkadaşlar aranır, "beraber gidelim, lodos var" diye yalvarılır ama ne yazık ki hepsi de lodoslu havada bile motoru kullanıyordur, o yüzden vazgeçilir. Sonra Allah'a emanet vapura binlir, çok korkulursa kaptanın yanına gidip "ben çok korkuyorum, burada durabilir miyi?" denir.
İkinci yol ise, Kadıköy'den otobüsle Taksim'e gidilir, ordan fünikülerle Kabataş, ordan tramvatla Eminönü :) Amaaa rüzgarlı havada köprü de fena sallandığı için bu yol pek tercih edilmez :)
:) kiraz bitirdin beni ya:D bir de avuntu veriyorlar bak "vapur battığı mı duyulmuş? saçmalama! bin de git" :D
Öyle diyenlere cevaplarını veriyorum ben. İki kez batmış vapur. Eskiyen Üsküdar vapurlarını İzmit'e vermişler. Batmış. Birinde hiç kurtulan olmamış sanırım. 1953te mi ne.
Yorum Gönder