17 Ocak 2010 Pazar

JuVe Olay Yeri: "Yahşi Batı"


Efendim,hayırlı pazarlar.. Güzel bir cumartesi gününün ardından , en son ne zaman 11 de kalktığımı hatırlamadan, güzel bir pazar gününe uyandım..
Cumartesi gününün aktivitelerinden biri olarak dün sevgilimle sinemaya gittik, şu "avatar" fanları 5. turu dönmeleri biterse, Capitol'de de 3d seyretme olanağına kavuştuk artık gidip seyredeceğim;ama maşallah sıra kapılara kadar,ne pandora meraklısıymışsınız be:D
Aslında "soul kitchen" 'a gitmekti amaç evden çıkarken;ama nedendir bilmiyorum 3 seansa koymuşlar sabah-öğle-akşam olmak üzere.. Bari Yahşi Batı'yı görelim dedik..
Burda 150'ye yakın yazı yazmışım, o kadar cem yılmaz severim,hakkında hiç bir şey yazmadığımı -bir iki alıntı dışında- yazının etiketlerini girerken farkettim.
Cem Yılmaz'ın zekası,lafı getirmesi,tespitlerine hayranım,stand up gösterilerini ne zaman izlesem sanki o an espriyi ilk defa duymuşum gibi gülerim.Şaşırıp dururum,lafı nerden nereye getirdi diye..
Bu filme giden arkadaşlarımın hemen hepsi -biri hariç- pek beğenmedim dediler.Fragmanlarını seyrettiğimde , filme gelmeleri  için insanları ikna edecek, öne çıkardıkları espriler buysa pek de bir şeye benzemiyor sanırım dedim kendi kendime..
Yine de bu kadar emek harcanmış bir filmi gidip görmek,karar vermek istedim.


Girişi,gelişmesi,sonucu belli filmin,anlatımı gayet güzel.Günümüzde başlıyor film,bir çift 1800lerin sonuna ait kovboy çizmesini satmak için aracı olan kişi,çizmelerin hikayesini anlatmaya başlıyor malı pazarlamak için..
Filmde Osmanlı padişahı ABD başkanına hediye etmek için hazırlattığı elması göndermek için 2 kişi görevlendirir-Aziz ve Lemi- bu kişilerin yolda başlarına gelmedik kalmaz,elması çaldırırlar,paralarını çaldırırlar,tek başlarına kaldıkları bu yolculukta elması geri alabilmek için ellerinden geleni ve önlerinde yapabilecekleri tüm numaraları yaparlar..

Şimdiki zamana atıflar,ince espriler.. Bir çok kişinin bir çok espriyi anlamadı:) Burda ukalalık yapmak istemiyorum;ama espri o kadar anlık oluyor ki,siz onu o an çözemediyseniz,böylee bakıyorsunuz..
He anladıktan sonra hayatınıza yeni bir bakış açısı katmıyorsunuz;ama "gülmedim ki ben hiç" diye çıkan kişilere de sorun sizde ya da filmde demiyorum..
Derseniz ki stand up'ları kadar güldürüyor mu,cevabım hayır.Bir filmin ölçütü sizi güldürebilmesi ise o zaman zaten gitmeyin..
Taşlamaları,atıfları çok güzeldi, en son Abd başkanına edilen kelamlar süperdi.
Bir sinema seyircisi ile beraber seyrettik ki zaten,sesli esnemeler ve bu bahsettiğim Abd başkanına edilen kelamlardan sonra alkışlamalar.. O yüzden kimin nasıl eleştirdiğinden ziyade,bir filmi seyretmek istiyorsak,yorumu başkalarından duymak yerine kendimiz görmeliyiz.
Demet Evgar'ın performansı çok güzeldi.. Cem Yılmaz ve Ozan Güven ne kadar başrol olsa da, yan roller o kadar iyiydi ki, oyun onların üzerine kuruluydu.

Film bittikten sonra hemen koşarak çıkarız ya,ben de çoğu zaman yapıyorum bunu;ama artık filmlerin sonuna kamera arkası gibi özel kısımlar ekliyorlar ,filmde emeği geçen tüm insanların isimleri akarken..
Yahşi Batı'da da vardı bu kamera arkası, filmden daha çok kamera arkasına güldüm bile diyebilirim, en son cem yılmaz'la ozan güven bu son komedi filmi daha da çekmicem filan diye aralarında konuşuyorlardı,umarım öyle bir düşünceleri yoktur.

Kocaman oldum artık,hala bazen evlenen arkaşdaşlarımın evine gittiğimde evcilik oynamaya gidiyormuşum gibi gelse de:) En yakın arkadaşımın kardeşinin web tasarım stüdyosunun -Navi- ismini jenerikte görünce çok sevindim, bu ilk arkadaşlarım bir bir ehliyet alıp arabayla gezmeye çıktığımızdan beri içimde olan tuhaf bir his, daha dün kapının önündeydik,zar zor izin alıp uzak bir yerlere gezmeye giderdik, şimdi ... Şimdi ise herkes kendi yolunda ilerliyor, bir bakıyorum bir jenerikte isimleri yazıyor...

İşte benim Yahşi Batı izlenimlerim..

İyi seyirler..
J.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails