12 Temmuz 2009 Pazar

Ölüm...

Ölüm benim kabullenemediğim bir şeydi, yapacak çok şeyi olduğunu gördüğüm insanlara yetmeyen zamanları gördüğümden belki..(hala da çok kabullendiğim bir şey değil)
Çok yakın 15 yaşında genç bir arkadaşım,en yakın arkadaşlarından birinin öldüğünü öğrendim..
İnsan bu kadar genç yaştaki biri için aynı cümle içine bile sığdıramıyor,yakıştıramıyorken ölümü,bunu yaşıyorlar..Hem de ölümü pisipisine..
15-16 yaşlarındayken güven,dostluk,arkadaşlık hepsi dibine kadar yaşanırken,ölümle tanışmakta dibi olur sanırım... Ölüm denince karanlık gelir aklıma;ama bu kadar erkeni olunca..Kelebek oldu , başka bir enerjiye dönüştü diye düşünmek istiyorum bunlara inanmazken..
Yaşayamadığı heyecanları,yapacaklarını düşünüyor insan daha doğrusu yapamadıklarını..
"6 feet under" diye bir dizi de, karakter, "insan annesini,babasını kaybettiğinde öksüz,yetim bir sıfat alıyor;ama çocuğunu kaybetmek o kadar kötü ki ifade edecek bir sıfatı bile yok" demişti,içime işlemişti bu sözleri.. Şimdi empati kuruyor insan ve bu ağırlık üstüne çöküyor..
Küçücük ömründe yapacağı bir çok yaramazlık,haşarılık varken ders çalışmakla, boynu bükük durduğu zamanları geliyor aklıma arkadaşımın, o da onları yaşadı..
Bir cennet varsa eğer, onun oraya gittiğini ve yapamadıklarının acısını çıkardığını, huzura erdiğini ve mutlu olduğunu düşünmek istiyorum... Bu pazar gününde böyle bir yazı oldu;ama "hayat bir ipin ucunda", ölümde yaşam gibi yanı başımızda...

1 yorum:

JuVeNiL dedi ki...

"bütün yapraklar sararıp düşecekti;ama ilk ben düştüm, kalanlar arkamdan korkuyla baktı"

"...suyla mı gidiyorsun bir başkasının yanan yüreğine, o yürekte hep yerin olacak..
Sana bilmediğin bir şey söyleyemem; çünkü ben de bir şey bilmiyorum..Ne kadar iyilik varsa hepimiz için hepsini dileyip gerisine direniyorum..."

Related Posts with Thumbnails